Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
ATAUNİ yerli ilaç üretiminde lokomotif olacak
ATAUNİ yerli ilaç üretiminde lokomotif olacak
Çintimar: 'Aday olmayacağım'
Çintimar: 'Aday olmayacağım'
Kartlı ödemeler 1,42 trilyon liraya ulaştı
Kartlı ödemeler 1,42 trilyon liraya ulaştı
Azerbaycan'da 20 Eylül 'Egemenlik Günü' oldu
Azerbaycan'da 20 Eylül 'Egemenlik Günü' oldu
Kacır: 'Yerli ve millî üretim olmazsa olmaz'
Kacır: 'Yerli ve millî üretim olmazsa olmaz'
HABERLER>GÜNDEM
7 Eylül 2009 Pazartesi - 09:37

Adnan Hoca'ya bir dava daha

Gizli tanıklar anlatıyor: Çıplak namaz kılınıyor, sevap için cinsel ilişkiye giriliyor.

Adnan Hoca ya bir dava daha

7 gizli tanığın ifadelerine dayanan yeni davada örgüt kurup yönetmekle suçlanan Adnan Oktar 6 yıl hapis istemiyle yargılanacak. 7 mağdurun iddianamede yer alan ifadelerine göre ‘Adnan Hoca grubu’nda çıplak namaz kılınıyor, ’sevap için’ cinsel ilişkiye giriliyor.

Suç işlemek için örgüt kurmak ve yönetmek suçlarından İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve 3 yıl hapse mahkum edilen Adnan Oktar hakkında, aynı suçtan yeni bir dosya hazırlandı. Ancak bu kez, ilk operasyondan farklı bir yöntem uygulandı. Adnan Oktar’dan şikayetçi olan manken Ebru Şimşek’in başına gelenlerin, yeni müştekilerin başına gelmemesi için isimleri gizli tutuldu ve gizli tanık statüsü ile ifade vermeleri sağlandı.

Soruşturma 3 yıl önce başladı


Adnan Oktar ile ilgili soruşturma, 2006 yılının Kasım ayında polise gelen bir ihbar telefonu ile başladı. Çocuklarının ellerinden alındığını ileri süren aileler, o yıllarda milletvekili olan Emin Şirin’e mektuplar yazdı. Şirin daha sonra bu mektupları polise yolladı. Ardından da, polise bir ihbar mektubu geldi. Savcılıktan alınan izin ile Oktar ve adamları hakkında teknik ve fiziki takip başladı. Polis daha sonra mağdur olan 7 kişiye ulaştı. Bunların ifadelerini aldı. Gizli tanık olan bu kişilerin iddiaları, dosyaya eklendi.

Aileler şikayetçi oldu


Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Lütfiye Semin Babuna, Türkan Akyüzalp, Fatma Emel Tezyapar, Firdes Işıldar ve Ünal Uyguç şikayetçi olarak yer aldı. Mihrinaz Tuba Babuna, Ebru Altan Akyüzalp ve Ece Koç Uyguç mağdur olarak gösterildi.

Ahmet Oktar Babuna, Ayşegül Hüma Babuna, Ferhunde Eda Babuna, Fatma Ceyda Ertüzün, Hacer Sinem Tezyapar, Tülin Marangozoğlu Işıldar ve Tülay Işıldar’ın “mağdur şüpheli” olduğu iddianamede sanıklar şu isimlerden oluştu:

Adnan Oktar, Altuğ Müştak Berker, Ali Soner Koyuncu, Bora Yıldız, Bedri Edis Yılmaz, Erkan Seyhan, Gökalp Barlan, Hasan Basri Güner, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Kartal İş, Korkut Yasa, Mehmet Metin Güçyetmez, Mehmet Noyan Orcan, Murat Terkoğlu, Seçim köse, Sedat Aktar, Seyhun Sanda, Tarkan Yavaş, Timur Ayan, Arif Tolga Çetiner, Turgut Aksu.

6 yılla yargılanacak

Suç işlemek için örgüt kurmak, yönetmek ve bu örgüte üye olmakla suçlanan sanıklardan Adnan Oktar hakkında, örgüt kurup, yönetmek suçlamasıyla iki yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istenirken, diğer 21 sanık ise örgüt üyeliği suçlamasıyla, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacak.

Polisten teknik takip


Polisin yaptığı teknik takibe göre, Adnan Oktar kendisine gelen gençleri ailelerinden soğutmak için bazı yöntemler denedi. Aileleri ile görüşmek isteyen gençlere, “Annen kötü bir kadın. Her önüne gelen ile birlikte oluyor. Babanın ise cinsel sapmaları var” dendi. Bunların anlatıldığı bir genç kız ise annesini telefonla aradı. Polis kayıtlarına geçen bu telefona göre, genç kız annesini arayarak, “Anne sen adeta hayat kadını olmuşsun. Babam ise eşcinsel olmuş. Ben bu nedenlerden dolayı sizinle görüşmek istemiyorum. Sizden adeta utanıyorum” diyerek ailesi ile görüşmekten vazgeçti.

Çıplak namaz

Ergenekon operasyonunda olduğu gibi gizli tanık ifadeleri de, hazırlanan iddianamede geniş bir yer tuttu. 7 gizli tanık savcıya ayrı ayrı ifade verdi. Gizli tanıkların beyanlarına göre Adnan Hocacılar çırılçıplak namaz kılıyor. Namaz sureleri okumuyor. Namaz bitiminde verilmesi gereken selamı vermeyip, günde sadece iki rekat namaz kılıyorlar.

Aileler davadan umutlu


Çocuklarının yıllardır kendilerinden uzakta olduğunu ve Adnan Oktar tarafından robotlaştırıldığını söyleyen aileler ise bu kez daha umutlu. İddianamede yer alan gizli tanıkların ifadelerinin önemli olduğunu söyleyen aileler, “Bizim tek isteğimiz çocuklarımızı kurtarmak. Biz yandık başka aileler yanmasın. Bu adamı demir parmaklıklar arkasında görmek istiyoruz” dediler.

Kızı Sinem Tezyapar’ın 18 yaşında dereceyle girdiği Boğaziçi Üniversitesi’nde Adnan Hoca Grubu tarafından kandırıldığını ve 15 yıldan beri kızlarını geri alabilmek için mücadele ettiklerini anlatan anne Emel Tezyapar, “Artık herkes herşeyi bilmeki. Bizim çocuklarımız harcandı başka aileler yanmasın bu işler temizlensin. İnşallah bu dava sonucunda o adam cezasını çekecek biz de çocuklarımızı kurtaracağız” dedi. Kızıyla görüşemediğini söyleyen anne Tezyapar, “13 Ekim 2006’daki davada biz ifade verdikten sonra hiç arayıp sormamaya başladı. Üç seni sesini bile duymadım. Bana dava açmıştı geçen haziran ayında onun duruşması görüldü üç sene sonra orada gördüm ama bana yokmuşum gibi davrandı yüzüme bile bakmadı. Bu bir anne için çok ağır” diye konuştu. Bu mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren Tezyapar, “15 senedir mücadele veriyoruz. Ne kadar kalabalık olursak kamuoyu bize ne kadar destek verirse biz çocuklarımızı kurtarırız. Biz ister miyiz bu şekilde yaşamayı. Ama çocuklarımızı bırakmayacağız” dedi.

“Bu kez olacak”


Beş çocuğu ve iki torunu Adnan Oktar’ın müridi olan ve verdikleri mücadele ile tanınan Semin Babuna da, “bu kez olacak “ diyor. 13 Ekim 2006’da Adnan Oktar ve adamlarının yargılandığı İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk defa tanık olarak ifade verdiklerini ve şikayetçi olduklarını söyleyen anne Babuna, ” O zamandan beri çocuklarımı torunları bir kez bile göremedim. Biz çocuklarımızı kurtarmak istedik. Şimdi bu davayla ilgili Yargıtay kararını bekliyoruz. Hazırlanan ikinci iddianameden umutluyuz çünkü bu kez orada kalıp kurtulanların verdikleri ifadeler var. “ dedi. Adnan Oktar’dan çocuklarını geri isteyen anne Babuna, ” Bu dine müslümanlığa sığar mı? Anne babaya eziyet etmek nerede var “ diye konuştu.

On yıl önce evden ayrılarak gruba katılan kızı Ebru Akyüzalp için mücadelesine devam eden anna Türkan Akyüzalp, ” Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirdi şimdi 35 yaşındaki kızım. Ailelere bu kadar zulum eden bir kişinin ortalıklarda özgürce gezmesini aklım almıyor “ dedi. Kızının üç yıldır gelmediğini sesini bile duymadığını söyleyen anne Akyüzalp, ” Ölü mü, sağ mı, hasta mı, iyi mi ? Hiçbirşey bilmiyorum. Bununla yaşamaya çalışıyorum. Eskiden geliyordu ama biz ne zaman şikayetçi olduk, hiç gelmemeye başladı. Benim çocuğum baskı altında. Devletimiz bize sahip çıksın istiyoruz. Biz çocuklarımızı adaleti istiyoruz “ diye konuştu.

‘Ergenekon’u deşifre ettim diye bana iftira atıyorlar’


‘Adnan Hoca’ savcıya verdiği ifadede yıllardır Ergenekon örgütüylü savaştığını bu yüzden kendisine komplo kurulduğunu ileri sürdü

Suçlamalar kapsamında Adnan Oktar’ın da ifadesi alındı. Oktar, 12 Ocak 2008 tarihinde Üsküdar Başsavcılığı’na verdiği ifade de, hakkındaki iddiaların Ergenekon örgütünce uydurulduğunu ileri sürdü. Oktar, devlet içinde yapılanan Ergenekon’un psikolojik savaş uzmanlarınca özel oluşturulan biriminin kendisi hakkında iftiralarda bulunduğunu söyledi. Oktar ifadesinde “Ben Türk devletinin üniter yapısını korumaya azmetmiş milliyetçi, Atatürkçü bir kişi olarak, bu örgütün karşısındayım. Yıllardar beri bu örgütlenme, elinden geleni ardına koymuyor. 10 yıl önce Ergenekon örgütünü, ’Terörün Perde Arkası’adlı kitabımda deşifre ettim. Bu mücadalenin sonucu olarak, bu tür iftiralara maruz kalmaktayım” dedi.

Oktar hakkındaki şikayetçilerden Firdevs Işıldar Tezyapar’ın ifadeleri de iddianamede yer aldı. Kızı Tülay’ın 1989 yılında Bakırköy Kültür Lisesi’nde okurken, aynı okuldan 5-6 kızla birlikte Adnan Oktar grubuna katıldığını Tezyapar, yaşadıklarını anlattı:

Liseli kızı evlendirdiler

“17 yaşındayken aynı cemaat içerisinden Sedat Aktar isimli şahısla evlendirmek zorunda kaldık. Damat herhangi bir iş yapmıyordu. Babasının Ataköy’de aldığı dairede yaşamaya başladılar. Evi ve düğün hediyesi olarak satılan arabayı satarak, Anadolu yakasına taşındılar. Kızım çeşitli bahanelerle bizi evlerine kabul etmiyordu.

Adnan Oktar’ın talimatı ile kızım ve damadım ayrı evlerde yaşamaya zorlandı. Çocukları olduğu halde, çocuklarına bakmadılar. Diğer kızım Tülin’de, Tülay gibi 1989 yılında aynı cemaate dahi oldu. Kızlarımız okullarını bitiremediler. 2001 yılında onlardan kaçarak eve gelen ve ’baba beni kurtar’diyen küçük kızım Tülay, Adnan Oktar’ın cep telefonu ile aramasının ardından yeniden cemaate döndü. Bir yıl Kandilli’de bulunan bir villada odada tutulduğunu öğrendik. Bir sene sonra cemaatten kaçıp, yine evine döndü. Büyük oğlum ve küçük oğlumu, kızlarım tarafından bu cemaatin içine çekilmeye çalışıldı. Kardeşi kardeşten koruyarak, eğitimine devam etmesi için büyük oğlumu Amerika’ya gönderdik.”

‘Annesini reddettim diye iftira atıyor’


Hakkında açılan yeni davayla ilgili dün bir basın toplantısı düzenleyen Adnan Oktar, gizli tanıkları suçladı. Tanıklardan birinin annesinin kendisine ilgi duyduğunu ve gayrimeşru tekliflerde bulunduğunu öne süren Oktar, “O kadın bana 7-8 tane mektup gönderdi. Ben her defasında tersledim. Hatta çocuğunu da uyardım. Bu kadın evli bana getirme bunları dedim. Sarı zarfla sürekli geliyordu. Kadının muazzam bir yazma kabiliyeti var. Uzun uzun yazıyordu. En sonunda da bana kendi yatak odasında erotik görüntülerinin yer aldığı bir cd gönderdi. Müstehcen, beni etkilemeye yönelik görüntüler. Ben CD’yi kırdım attım. Yaşlı başlı kadın 45-46 yaşında bir şey” iddiasında bulundu.

Basın toplantısında Oktar’a eşlik eden Milli Değerleri Koruma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Tarkan Yavaş da, gizli tanıkların kimliklerini bildiklerini söyledi. Gizli tanıkların içinde bulundukları gayrimeşru ilişkilerden kurtulmak için kendilerine sığındıklarını anlatan Yavaş, “Arkadaşlar da ’Allah rızası için’bu kişileri içimize aldı” dedi. Yavaş gizli tanıkların amacının para sızdırmak olduğunu öne sürdü.

 
İmamlar öğretmen oluyor
 
Hayalet gemiden MOSSAD çıktı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İmamlar öğretmen oluyor
Diyanet'ten diğer kurumlara geçiş yapan personel öğretmenliği tercih ediyor.
Yalancı muhbir açıklanacak
BEDK, ‘yalancı muhbir’lerin kimliklerini, mağdur olan kişiye başvurusu halinde bildiriyor.
Kan davalıları barıştırdı
Kars'ta kan davalı iki aile, CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'in girişimleri sonucu barıştı.
 
İşte liglerde toplu sonuçlar
Bank Asya 1. Lig, TFF 2. Lig ve TFF 3. Lig'e yapılan haftanın maçlarıyla devam edildi.
350 bin liralık makam aracı!
Bir bankanın belediyeye verdiği 350 bin TL değerindeki makam aracı tartışma konusu oldu.
'Süper Savcı'ya yüzüğü fırlattı
‘Otele gel’ mesajını gören Avukat Pınar Melli, eski süper savcı Murat Gök’ü terk etti.
 
Danıştay davası sil baştan!
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Danıştay davasını yeniden inceliyor.
Organize müdürü takipte!
Ekizoğlu’nun imzasını taşıyan ‘teknik takip raporu’nda, bazı ‘saptamalar’ yapılmış.
At Özer'in yerine en güçlü aday
İstanbul’un Milli Eğitim Müdürü adayı Dr. Muammer Yıldız, Atalay ve Çelik’e yakın.
 
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ÇOK OKUNANLAR
Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri