Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen “Barış ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini Gerçekleştirmede Ombudsmanın Rolü” konulu 16’ncı Uluslararası Ombudsmanlar Konferansına katıldı. “İnsan Hakları Etkinliğinde Sürdürülebilir Bakış” oturumunda bir konuşma yaptı.
Malkoç, “Adalet, hava, su ve ekmek gibidir, bunlardan birisi eksik olursa hayat olmaz” diyerek adalet sağlandığında toplumların kalkınmasının kolaylaşacağının altını çizdi. Şeref Malkoç konuşmasında Kamu Denetçiliği Kurumu’nun (KDK) yaptığı çalışmalar hakkında diğer ülkelerin Ombudsmanlarını bilgilendirdi. Başdenetçi KDK’nın verdiği tavsiye kararlarıyla devlet idaresini güçlendirmeye çalıştığını ifade etti. Yüzde 70’lere ulaşan uyma oranları sayesinde KDK kararlarının idareler üzerinde büyük etkisini görebildiklerini söyleyen Malkoç, “Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si işgal altında, bir milyon kişi göçmen durumunda. Uluslararası kurumlar 25 yıldan beri bu sorunu çözmeye çalışıyor ama bir netice yok. Çünkü çözme niyetleri yok” dedi.
“VİCDAN SAHİBİ OLANLAR DAYANIŞMA İÇERİSİNDE OLMALI”
Malkoç, “Ombudsmanlar hem kendi ülkelerinde sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için çalışacaklar, diğer taraftan da dünyadaki zulüm ve haksızlıklara itiraz edeceklerdir. Dünyada savaş isteyenler nasıl birbirleriyle dayanışma içerisindeyse, dünyadaki vicdan sahipleri ve hukuku savunanların da dayanışma içerisinde olması gerekir” diye konuştu.
“DÜNYADA İNSAN HAKLARI İHLAL EDİLDİĞİ, HAKSIZLIK VE SAVAŞ OLDUĞU MÜDDETÇE GÖÇ OLACAKTIR”
Haksızlık, savaş ve insan hakları ihlalleri yaşandıkça dünya üzerinde göç sorunu da olacağına dikkat çeken Ombudsman Malkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Göçmenlere karşı Avrupalılar istediği kadar tel örgü koysunlar, önleyemezler. ABD Başkanı Trump, Meksika'dan gelen göçmenlere karşı istediği kadar duvar örsün, isterse o duvarı gökyüzüne çıkarsın, önleyemezler. Bunu önlemenin yolu adaletten, o insanları kalkındırmaktan, hakkaniyeti tesis etmekten geçer. Bu anlamda Ombudsmanların dayanışma içerisinde olması gerekir. Karabağ sorunu çözülmeden Kafkasya'da barış olmaz. Filistin sorunu çözülmeden Orta Doğu'ya barış gelmez. Suriye'ye barış gelmeden Avrupa huzur içerisinde olamaz. Haksızlıkları hep beraber önleyeceğiz. İnsanın hakkaniyet duygusu haksızlıkları her zaman yenecektir. En kuvvetli şey haklı olmak ve adaleti savunmaktır. İşte Ombudsmanlar da bunu yapıyor. Hem kendi ülkemizde yanlış yapan idarecileri kararlarımızla doğru uygulamalara teşvik edeceğiz hem de dünyada insan hakları ve adalet açısından sesimizi gür çıkaracağız."
DEMOKRASİ DEYİNCE MANGALDA KÜL BIRAKMAYANLAR MURSİ’Yİ KONUŞMUYOR
Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkemede hayatını kaybetmesine de değinen Malkoç, "Mursi'yi zalim bir askeri kuvvet indirdi ve 6 yıldan beri yargılıyordu. Dün Mursi duruşmada öldü. Nerede dünyada demokrasiden yana olanlar? Nerede dünyadaki insan hakları savunucuları? Dünyadaki Ombudsman ve insan hakları savunucularının bu anlamda mutlaka seslerinin çıkması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Malkoç, "Mursi, mahkemede yargılanırken şehit oldu. Ama dünyada yeterince ses çıkmıyor. İnsan hakları savunucularından, Ombudsmanlardan, demokrasi denildiğinde mangalda kül bırakmayanlardan ses çıkmıyor. Bu, dünyanın ayıbıdır. Dünyadaki insan hakları savunucularının eksikliğidir, hatasıdır" şeklinde konuştu.