Azerbaycan milli şairi ve Çırpınırdın Karadeniz marşının yazarı Ahmed Cevad şehadetinin 83. yıl dönümünde Yerli Düşünce Derneği’nde (YDD) anıldı. YDD Genel Merkezinde gerçekleşen anma programında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve (YDD) Onursal Başkanı Yalçın Topçu Ahmed Cevad’ı anlattı.
Topçu, Ahmed Cevad’ın Çırpınırdın Karadeniz eserini her Türk’ün coşkuyla söylediğini ifade ederek, Cevad’ın Azerbaycan’ın yetiştirdiği Türk-İslam dünyasının büyük evladı olduğunu ve onun sadece iyi bir şair değil aynı zamanda da Kur’an hafızı, öğretmen, yazar, akademisyen, düşman karşısında cephede asker, vatanperver ve milletperver olduğunu söyledi.
Konuşmasında Şehid Ahmed Cevad’ı şehadetinin 83. yıldönümünde rahmetle anacak ve anlatmaya çalışacaklarını belirten Topçu, “5 Mayıs 1892'de Azerbaycan'ın Şemkir bölgesi Seyfeli kasabasının Mehirli Köyü’nde doğmuştur. 5 yaşında Kur’an okuyup 7 yaşında hafız olan Ahmed Cevad, Azerbaycan’ın ve Türk-İslam dünyasının istiklal şairidir” dedi.
Ahmed Cevad’ın “dilde, fikirde, işte birlik” fikrinin sahibi İsmail Bey Gaspıralı’nın da takipçisi olduğunu söyleyen Topçu, “Şehit Ahmed Cevad, 1906 -1912 yılları arası Gence medresesinde ilahiyat, Kur’an-ı Kerim, hadis, akaid, Rusça, Arapça, Farsça, tarih ve coğrafya okuyup başarı ile bitirmiştir. 1922 yılında Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesine girmiş ve 1926 yılında buradan da başarı ile mezun olmuştur. 1927 yılında Bakü Pamukçuluk Enstitüsü ve Azerbaycan Kent Tasarruf Enstitülerinin Türkçe-Rusça bölümlerinde dersler vermiş ve aynı üniversitede profesör olmuştur. 45 yıllık ömrü boyunca, 16 yaşında öğretmenliğe başlamış, profesör olarak milli ruh ve milli fikir düşüncesi ile hak ve adaletin sesi olarak cephelerde savaşmış, kendini ise şu dizeleri ile tanımlamıştır; ‘Soranlara ben yurdun, anlatayım nesiyim. Ben çiğnenen bir ülkenin hak bağıran sesiyim.’ 1912 de Türkiye’de kurulan “Kafkas Gönüllüler Cemiyeti” ve Azerbaycan’da kurulan “Kardaş Kömeği” yardım kuruluşlarının kurucusu olarak Balkanlar’da, Batum, Ahıska, Ardahan, Kars ve Erzurum’da zulme uğrayanlar için insani yardım götürmüş, sadece Türk soyundan olanlara değil mazlum ve mağdur olan her dinden ve ırktan kimsesizler için kimse olmuştur” diye konuştu.
“1914-1917’DE YAPTIĞI TESPİTLER BUGÜN İÇİN DE DİKKATE ALINMASI GEREKEN NİTELİKTEDİR”
Cevad’ın yayınlanmış önemli makalelerinden alıntılar yaparak konuşmasını sürdüren Topçu, “18 Temmuz 1917 tarihli Açık Söz gazetesinde yayımlanan ‘Değişik yerlerden buralara göç etmek zorunda kalan Azerbaycan Türk’ü, Laz, Acaristanlı ve Kürtler, çocuklarını okutmak için okul olmadığından rezillik çekiyorlar. Bunların bu rezilliklerini ortadan kaldırmak için, birlik cemiyeti sizin himayenize güveniyor’ yazısı bunun en somut tezahürüdür. 30 Nisan 1914 yılında İkbal Gazetesinde yayımlanan ‘Yeni nesil ve içtimai yaralarımız’ adlı makalesinde yer alan; ‘Mikrobun ne olduğunu tanımayan kanımız, yüz defa tahlil edilse içinde ne kadar hastalığın yaşadığını göreceksiniz. Biz bu durumlara nasıl düştük, biz böyle şeylere asla layık değildik. Fakat elden ne gelir ki kanımızın bir damlasına gıpta ile bakan, sayıca bizlerden çok küçük olan milletler, böyle şeylerle bizim yolumuzu kesip, kendileri nüfus sayısı olarak bizi çoktan geçtiler. Bununla da kalmayan bu milletler, bizi yok etmek için kökümüze musallat oldular’ tespiti, Türk-İslam dünyasında bu günlerde yaşanan ihanet ve vahşetler için de dikkate alınması gereken niteliktedir” şeklinde konuştu.
“ÇIRPINIRDI KARADENİZ ESERİ TÜRKİYE’YE VE TÜRK’E DUYDUĞU SEVDA”
Cevad’ın, “Çırpınırdı Karadeniz” eseriyle Türkiye ve Türk’e sevdasını, “Bismillah” eserinde ise yeniden dirilişin şifresinin olduğunu ifade eden Topçu, “1918 yılında Türk askeri Nuri Paşa komutasında Azerbaycan’ın yardımına gitmesi ve Bakü’nün işgalden kurtarılması ile ilgili ülkemizde herkes tarafından büyük bir coşkuyla okunan;‘Çırpınırdı Karadeniz’ eseri ile Türkiye’ye, Türk’e duyduğu sevdasını görür, ‘Bismillah’ eserinde de yeniden dirilişin şifresini buluruz” ifadelerini kullandı.
“RAHMET, MİNNET VE ŞÜKRANLA ANIYOR SAYGIYLA SELAMLIYORUM”
Türk-İslam dünyasının daim ve kaim olması için canlarını veren şehit Ahmed Cevad gibi serdengeçti münevverlerin, şanlı tarihimize kanları ve canları ile yazdıkları bu kutlu mücadelenin takipçileri olarak milletimize görev düştüğünü belirten Topçu, “Türk- İslam dünyasında birliği, dirliği, adaleti, refah ve barışını sağlayıp, ecdadın tarihte yaptığı gibi insanlığı tekrar merhamet ve nizam medeniyeti ile buluşturmak olmalıdır. Bu nedenle, bugüne ve geleceğe, bilimde, fende ilimde, eğitimli, dinine, diline, tarihine, kültürüne sahip çıkan ahlaklı ve şuurlu insan yetiştirmeye imkan sağlayacak ortamı ve şartları hazırlamak herkesin önceliği olmalıdır. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Türk-İslam dünyasının bütün şehit ve gazilerini rahmet, minnet ve şükranla anıyor sizleri saygıyla selamlıyorum” dedi.