Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
Erzurum’dan 10 ayda 53 ülkeye ihracat
Erzurum’dan 10 ayda 53 ülkeye ihracat
Erzurumspor yeni bir ilk peşinde
Erzurumspor yeni bir ilk peşinde
Yumlu ve Erzurumspor gündem oluşturdu
Yumlu ve Erzurumspor gündem oluşturdu
Narman Yanıktaş regülatöründe geri sayım
Narman Yanıktaş regülatöründe geri sayım
ATAUNİV bilimsel altyapısı güçleniyor
ATAUNİV bilimsel altyapısı güçleniyor
HABERLER>POLEMİK
4 Ocak 2010 Pazartesi - 12:00

DİLE GELEN BERRAK BİR VİCDAN!

Erzurum’un sevilen ve sayılan simalarından Prof. Dr. Sıtkı Aras, Palandöken Gazetesinde kaleme aldığı makalesinde yine yerinde mesajlar vermiş. Millet olarak, çocuğa olan müsamahamızın iki gerekçesi olduğunun altını çizen Aras, birinde merhamet duygularının diğerinde ise maddi korkuların ağır bastığını dile getirip, bugün terörize edilen çocuk kavramına hangi cihetten baktığımıza anlamlı göndermeler yapıyor.

DİLE GELEN BERRAK BİR VİCDAN!

PROF. SITKI ARAS'IN PALANDÖKEN GAZETESİNDE YERALAN MAKALESİ

Taş, maddiyatımızda mezarlarımızın başlarından yüzüklerimizin kaşlarına dek, yaşamımızın tüm kesimlerinde en vefalı dostlardan çok daha vefalı olarak arz-ı endam etmiş, maneviyatımızda ise; masallarımızın, darb-ı mesellerimizin, deyimlerimizin, manilerimizin oluşmalarında adeta yapı taşı oluvermiştir. Mesela; "Başını taşa vurmak, Tekerine taş koymak" gibi deyimler, "Beğenmediğin taş, kalkar yarar baş" gibi darb-ı meseller ve
"Veli olmaz kişi taşlanmayınca,
  Ciğeri kavrulup haşlanmayınca,
  Yiyemez körpe kuzu kuru otu,
  Büyüyüp gün be gün dişlemeyince." gibi maniler ve şiirler bunlardan bazılarıdır.
Hep anlatırlar; zamanın birinde yabancı birisi bir kış ortasında Erzurum' un bir köyüne gelerek köpeklerin saldırısına uğrar. Tek silahı yerdeki taşlardır. Ancak el atmış olduğu her biri soğuk dolayısı ile donarak yere yapışmıştır. Ve eli boş döner. O esnada; "Bu nasıl memleket, taşları bağlamış, köpekleri salıvermişler." manalı cümlesini sarf eder. Bu, nesilden nesile aktarılarak bir darb-ı mesel haline gelir. Daha çok zalimlerin haksız zulümlerine karşı, haklı tepkilerini dahi gösteremeyen mazlumların acizliklerini vurgulamak için kullanılmaktadır.
Bu yaşlı gezegenimiz, ömrü boyunca derisi soyulurken, vücudu bin bir ızdırapla doğranırken "Öf" bile demeye hakları olmayan zavallıların kanlarını hep içip durmuştur. Akla mantığa sığmayan bu işkencelerin muhatapları daha çok ilk Hıristiyanlar ile ilk Müslümanların köleler kesimi olmuştur. Tarihlerimiz, eski Roma'da da kölelere benzeri zulümlerin yapılmış olduğunu yazmaktadırlar.
Bir zamanlar batı kaynaklı bir roman okumuştum. Zengin birisi çocuklarına oyuncak olsun diye dokuz on yaşlarında bir köle satın alır. Zavallı oyuncak çocuk, efendileri tarafından ateşlere atılmaya kadar, çeşitli işkencelere maruz bırakılır. Ağzına, diline, ellerine, ayaklarına, gözyaşlarına ve hatta düşüncesine bile pranga vurulmuştur. Bir defasında ağlayacak olur. Çocukları korumakla sorumlu olan başka bir yaşlı köle tarafından " Sen kölesin, ağlamaya hakkın yoktur" denilerek bayılıncaya kadar dövülür.
Bazı hallerde bu ters tecelli edip, alt tabakalar üstlere zulüm yapabilme fırsatları yakalayabilmektedirler. Büyük Akifimiz bu durumu;
"İlahi en asil akvamı alçaltırsın istersen, Dilersen en zelil eşhasa izzetler verirsin sen"
Şeklinde ifade etmişlerdir. (Balkan harbi dolayısı ile yazılmış olan bu şiirde" alçaltırsın" kelimesi, düşmek, mahkûm olmak manasında kullanılmıştır.)
Bu şıkkın ızdırabının çilesini bizzat yaşamışımdır. Köyümüze başka bir ilçeden gelerek, iaşeleri komşular tarafından sağlanan dul bir anne ile akranımız olan bir yetimi vardı. Büyüklerimiz; "Yetime el kalkmaz, dil uzatılmaz" diyor, bir de cehennemlik olan zengin birisi kirlenmiş olan elini temizlemek için yetimin başına sürer, muhatabı ise okşanmış olduğunu sanarak sevinir. Bu yüzden adam cehennemlik defterinden silinerek cennetliklere kaydedilir. Menkıbesini anlatırlardı. Bu yüzden yetim arkadaşımızın sözlü hakaretlerine de fiziki darplarına da katiyetle karşılık veremedik.
Benzeri baskıları yine akranımız olan çoban çocuklarından görür ve karşılık veremezdik. Çobanlar, genellikle başka ilçelerden gelirlerdi. Yetim arkadaşımızın imtiyazı büyüklerimizin merhametli kalplerinden, çoban çocuklarınınki ise babalarının bıçaklarının keskin ağızlarından kaynaklanırdı. Çünkü çobanlar, kafalarını bozan birisinin tüm koyunlarını "Ölüyordular" gerekçesi ile bir gece yarısı keser ve hiçbir kimse hiçbir şekilde hak talep edemezdi. Bu nedenle, çocuklarının her çeşit şımarıklıklarına mecburen katlanırdık.
Ne yaparsın ki, işte bu şekilde bazen kaderin bir cilvesi olarak köylerde de, kentlerde de, tüm yurt sathında da özbe öz memleket çocukları için bu vatanın taşları bağlanabilmektedirler.

 
KARKARTALI OLSUN!
 
ASKERİ ARAÇ KAZA YAPTI 7 YARALI VAR!
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mehmet 6 Ocak 2010 Çarşamba 15:34

Erzurum un yetiştirdiği cok buyuk şahsiyetlerden değerli hocama en işten sevgi ve saygılarımı sunarım. Allah başımızdan eksik etmesin.

Yorumu oyla      0      0  
al i erdem 4 Ocak 2010 Pazartesi 14:18

kainat kitabını bir köyün irfanınfosörlükda hatmedenlere ne mutlu.en güzel ve yaşayan örneği sıtkı aras bey.prefösörlük onunu ve onlar gibilerin tacındaki küçük bir mücevherat elbette ve sadece.allah sağlıklı bereketli uzun ömürler ihsan etsin

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AKSU'DAN YERİNDE TESPİTLER!
Palandöken Gazetesi Yazarlarından Vahdet Nafiz Aksu’nun “Kürt Vicdanı ...
ÜNİVERSİTEMİZE HAKSIZLIK YAPILMIŞTIR!
7 Aralık 2009 tarihinde meydana gelen Tokat katliamı sonrasında kınama ...
FATİH ALTAYLI BOMBALADI: DELİKANLI OL!
Habertürk Genel yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Sağlık bakanı Akdağ ile ...
 
TERÖR ARTIK UMURUMUZDA DEĞİL!
Tokat’ta 7 askerimizin şehid olmasına sebep olan terörist saldırı Erzurum’da ...
ÇOK KİŞİNİN CANI YANACAK!
DADAŞTV Yazarı Mehmet Şener, Özel İdare Vurgununun arka planını yazdı... ...
KİM BU İSİMLER?
Özel İdare’den sahte hak edişle götürülen 1 milyon 359 bin Tl’lik vurgunla ...
 
BU DA ERZURUM'A ÖZEL AÇILIM!
“Sen misin Başbakan’a rağmen aday olan? Ben senin soyadını taşıyan herkesi ...
MİNARE YASAĞINI ASIL KİM DESTEKLİYOR?
İsviçre'nin getirdiği minare yasağının gerçek yüzünü görmek istiyor muyuz? ...
AYMAZLIK BASININ GÜNDEMİNDE....
2011'le ilgili sergilenen vurdumdaymaz yaklaşıma tepkiler artıyor. Son ...
 
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ÇOK OKUNANLAR
Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri