Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Yaptığımız çok yönlü değerlendirmeler ve Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin yetkili organlarıyla yaptığımız çok yönlü istişareler neticesinde mevcut şartlarda teravih namazlarımızı camilerde değil evlerimizde kılmanın daha uygun olduğuna karar verdik" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ana teması 'Şifa Ayı Ramazan' olan 2021 yılı Ramazan ayı bilgilendirme toplantısına katıldı. Salgın sebebiyle bu sene kalabalık iftar sofralarının olmayacağını belirten Erbaş, "Bu durum iftarlarımızı paylaşmaya asla engel değildir. Yapacağımız ayni ve nakdi yardımlarla fakirin, fukaranın iftar sofralarında gönüllerimizi ve dualarımızı buluşturacağız. Türkiye Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığımız ile birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan vesilesiyle yardım organizasyonlarımız olacaktır. Gıda, alışveriş kartı, bayramlık kıyafet gibi hazırlıklarla toplamda 61 milyonluk yardım yapacağız” dedi.
"HERKESTEN SAHİH BİLGİYE BAĞLI KALMALARINI İSTİRHAM EDİYORUM"
Türkiye Diyanet Vakfı bünyesinde “Zekât Müdürlüğü” kurulduğunu ifade eden Erbaş, "Yüce dinimizin ilkelerine, zekât ibadetinin hükümlerine tam bir bağlılıkla ve büyük bir titizlik içinde zekât hizmetlerini yerine getirmeye devam edeceğiz inşallah. Vakfımız kanalıyla ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak isteyen vatandaşlarımız, Ramazan ayı boyunca zekat, fitre, fidye, sadaka, gıda paketi, bayramlık kıyafet, iftarlık-kumanya bağışlarını www.tdv.org ve bagis.tdv.org adreslerinden online yapabileceği gibi il ve ilçe müftülükleri, Türkiye Diyanet Vakfı şubeleri, tüm PTT şubeleri ve anlaşmalı bankalar aracılığıyla da yapabilecektir” ifadelerini kullandı.
Medyada ve dijital ortamlarda İslam’la veya başta oruç olmak üzere ibadetlerle ilgili yazan, konuşan, program yapanlara seslenen Erbaş, "Herkesten sahih bilgiye bağlı kalmalarını istirham ediyorum. Sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini; yanlış, zayıf, mesnetsiz bilgilerden kaçınmalarını istiyorum. Gereksiz konular ve tartışmalarla milletimizin zihinlerini meşgul etmemelerini, fitne ve tefrikaya sebep olabilecek her türlü tutum ve davranıştan uzak durmalarını özellikle rica ediyorum. Şunu da açıkça ifade etmek isterim ki, başta Din İşleri Yüksek Kurulumuz olmak üzere müftülüklerimiz ve mensuplarımız, dinimiz ve değerlerimizle ilgili yayın ve faaliyet yapmak isteyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara rehberlik etmeye, katkı sunmaya ve destek olmaya her zamanki gibi hazırdır” dedi.
TERAVİH NAMAZI
Vaka sayısının artmaya devam ettiğini söyleyen Erbaş, teravih namazıyla ilgili, “Yaptığımız çok yönlü değerlendirmeler ve Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere devletimizin yetkili organlarıyla yaptığımız çok yönlü istişareler neticesinde mevcut şartlarda teravih namazlarımızı camilerde değil, evlerimizde kılmanın daha uygun olduğuna karar verdik. Elbette gönlümüz istiyordu ki teravih namazlarımızı camilerimizde kılalım. Çoluğumuzla, çocuğunuzla o coşkuyu camilerde yaşayalım. Ancak salgın hastalık tehlikesi, teravih namazının uzun süre kapalı alanda kalmayı gerektirmesi, belirti göstermeyen vakaların varlığı gibi nedenlerden dolayı teravih namazlarımızı evlerimizde kılacağız geçen sene olduğu gibi. Acı ve üzücü böyle bir duyuruyu yapmak benim için ama sağlık çok önemli. Biliyoruz ki Yüce dinimiz İslam’a göre ise insan sağlığı çok önemli ve önceliklidir. Bazen sağlığı kurtarmak için fetvalar verilmiştir. Dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak tek bir kişinin sağlığını tehlikeye atmak büyük bir vebaldir. Ramazan’a özel bir ibadet olan teravih namazını cemaatle evlerimizde kılalım. Cemaatle kılamıyorsak ferdi olarak kılalım. Böylece bu salgın şartlarında evlerimizde çok güzel bir ibadet ortamı oluşturmuş oluruz. Şayet bu süreçte salgının seyrine göre camilerimizde teravih namazı kılabilme imkânı olursa bunun da kararını alıp milletimizle derhal paylaşacağız" diye konuştu.