Erzurum'da Anayasa zirvesi

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ''Bu dönem biz bu işi (yeni anayasa) başarmak durumundayız. Şayet yapamazsak tarzındaki sorunun cevabı şudur; Bu yapılamazsa, siyasete güven azalır'' dedi.

TBMM Başkanı Çiçek, Cemal Gürsel Spor Salonu'nda Anayasa Platformu'nun düzenlediği ''Türkiye Konuşuyor'' toplantısında, yeni anayasanın gerekliğine ve önemine değindi.

TOPLANTININ ÖZEL ANLAMI

''Yarın Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bugünkü toplantıyı milletimiz için devletimiz için hepimiz için son derece önemli bir tarih olan 23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının yıldönümünün arifesinde burada yapıyoruz'' diyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yani bugün arife günü. Böyle bir toplantıyı yapıyoruz. Bu toplantının bugün burada yapılmasının özel bir anlamı var. Çünkü bağımsızlığımıza giden yol. Kutlu yolculuk, Cumhuriyete giden kutlu yolculuk, sonuçta demokrasiyle bizi buluşturan kutlu yolculuğun temellerinin atıldığı bir şehirdir Erzurum. Bir tarih ve kültür şehridir. Nasıl bundan 92 yıl evvel temmuz ayında aynen buradaki tablo gibi milletimizin tüm fertleri tüm düşünceleri temsil eden insanlar bir araya gelip, kardeşçe birlik ve bütünlük içerisinde bize bağımsızlığımızı, Cumhuriyetimizi kazandırdıysa, inanıyorum ki bugün burada sizlerin ortaya koyacağı fikirlerle, düşüncelerle biz hem Cumhuriyetimizi hem de demokrasimizi ilk defa halkın yaptığı bir anayasayla taçlandırmış olacağız. Bu önemlidir.''

TBMM Başkanı Çiçek, ''İnanıyorum ki gelecek nesillere çok şey bırakacağız. Bırakmamız gerekiyor ama bunların başında gelecek nesillere cumhuriyetimizi, demokrasimizi ve bir demokratik ortamda halkın tüm kesimlerinin, 75 milyon insanımızın hiçbir ayrım yapmadan yapılmadan ortaya koyacağı, yeni bir anayasayı gelecek nesillere bırakmak istiyoruz'' diye konuştu.

YENİ ANAYASA SÜRECİ

Bu amaçla 4 siyasi partinin bir araya gelip bu süreci başlattığını ifade eden Çiçek, şunları kaydetti:

“19 Ekim'den bu tarafa gece gündüz demeden, cumartesi pazar demeden yollara düştük. Bugün de sizlerin görüşlerini, düşüncelerini almaya geldik. Aslında bizler bu toplantılarda konuşmuyoruz. Bulunuşumuzun sebebi bu süreci desteklediğimizi, çatı kuruluşlarımızın öncülüğünde Türkiye'nin dört bir tarafında sürdürülen anayasa yapım çalışmalarına destek verdiğimizi, bu toplantılardan çıkacak görüşlerin anayasa taslak metninin hazırlanmasında bize yol göstereceğini, bize önemli kaynak teşkil edeceğini vurgulamak için biz bu toplantılara katılıyoruz. İnşallah 2012 yılı Türkiye için yeni bir anayasa yılı olacaktır ve olmalıdır. Türkiye'nin ilk defa Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yüzde 95 vatandaşımızın temsil edildiği ve doğrudan doğruya sizin seçtikleriniz sizlerle beraber yeni bir anayasayı yaptığında gerçekleştirdiğinde emin olun Türkiye'nin demokratik itibarı çok yukarı çıkacaktır. Uluslararası camiada Türkiye daha yukarılarda yer alabilecektir. Türkiye'nin bu başarısı dünyanın dört bir tarafında konuşulacaktır.''

SİVİL SİYASETE GÜVEN

Çiçek, yeni bir anayasanın vatandaşlarla birlikte yapılması durumunda sivil siyasete güvenin artacağına dikkat çekerek, şunları kaydetti:''Yeni bir anayasayı sizlerle beraber yaptığımızda sivil siyasetin sorun çözme imkanı ve kabiliyeti artacak ve bundan sonra vatandaşımızın her sorunun konuşulacağı, görüşüleceği ve çözüm yerinin de Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu noktasındaki inancı daha da pekişecek daha da bu noktadaki güven artmış olacaktır. Aksi varit olursa diye soru soranlar var. Yazı yazanlarınız var. Görüş beyan edenleriniz var. Bunların hepsine saygı duyuyoruz. Ama bu soruların hepsinin dört siyasi partimize ve bugünkü parlamentoya da bir sorumluluk yüklediği ortadadır. Çünkü bu dönem biz bu işi başarmak durumundayız. Şayet yapamazsak tarzındaki sorunun cevabı şudur, bu yapılamazsa siyasete güven azalır. Meclise güven azalır. Bugün hepimizin ilk fırsatta darbe anayasası darbe anayasası deyip 50 tane, 100 tane gerekçeyle bu anayasadan kurtulmamız için ne söylüyorsak, bunların hepsi kucağımızda kalır. Bugün tartışılan anayasayla Türkiye yoluna devam etmek mecburiyetinde kalır. Yoluna devam eder mi etmez mi bu ayrı bir sorudur.''