Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen “Gençlerden Ecdada Mektup 1919” yarışmasının ödülleri törenle sahiplerini buldu.
Programa 81 il başta olmak üzere KKTC, Almanya, Fransa, Avusturya, Hollanda, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kazakistan’dan toplam 182 temsilci gencin katıldı. İftar yemeği ile başlayan tören okunan kuran ve duaların ardından Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Eröz’ün açılış konuşması ile devam etti.
“DÜNYADA MİLYONLARCA İNSAN ŞUAN HANGİ SAATTE YEMEK BULACAĞINI BİLEMEDEN BEKLİYOR”
Ramazan ayının muhasebe ayı olduğunu ifade eden Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Eröz, “Biraz önce masada genç bir kardeşimiz ile sohbet ederken iftar münasebeti ile çok acıktığını söyledi. Bende ona bizim aç kalma süremiz belli yaklaşık 17 saat civarında. Ama dünyada milyonlarca insan şuan hangi saatte yemek bulacağını bilemeden dolaşıyor ve bekliyor. Hatta bulduğu yemeği yedikten sonra ikinci bir yemeği bulacağı hususunda bir düşüncesi yok garantisi de yok. Biz önümüzde sahur yapacağız Allah izin verirse. Bunlar hep belirli ve kesin Allaha şükür. Bu yüzden değişmeli ve dönüşmeliyiz. Çünkü bugün dünyaya baktığımızda çok büyük acılarla yüz yüze kalıyor. Özellikle bu acı ne yazık ki Müslüman coğrafyasında gerçekleşiyor” diye konuştu.
Bu sene milli mücadelenin yüzüncü yılı olduğunu vurgulayan Eröz, “Milli mücadelenin başladığı yerdesiniz. Sizlerde temsilci gençler olarak. 1919’da başlayan bu ruhu bugün yaşatan gençlersiniz. Bu yüzden temsilci genç olmak için gösterdiğiniz çabaya, katkıya ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bu gençlik bana göre 15 Temmuz’da milli mücadele ruhunun devam ettiğini gösterdi. Eminim ki bir yüz yıl daha bu milli mücadele ruhu devam edecektir” dedi.
Konuşmasının ardından Halis Yunus Eröz, “Gençlerden Ecdada Mektup 1919” yarışmasında dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.
Yarışma birincisi Çukurova Üniversitesi öğrencisi Hanife Rana Tekin duygularını şöyle ifade etti:
“Böyle bir yarışmaya katıldığım için çok mutluyum. Bana bu duyguları yaşattıkları için mektubu yazarken ecdadımla gurur duydum.”