HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde 1 yılı aşkın süredir evlat nöbeti tutan ailelerin hikayeleri yürek burkmaya devam ediyor. Çocuğu teröristler tarafından dağa kaçırılan ailelerden Abdullah Demir, "Bir kız çocuğuna silah verip dağa mahkum ederek mi bizi savunuyorsunuz? Kadınların hakkı diyorlar, bu kız çocuğu kadın değil mi, bu anne kadın değil mi, sen nasıl kadın hakkı savunuyorsun, bu yalan nereye kadar gidecek" dedi.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır il binası önünde 3 Eylül 2019'dan beri oturma eylemi başlatan aileler, nöbetin 1'inci yılını geride bıraktı. Tüm olumsuz şartlara, teröristlerin ve uzantılarının tehditlerine rağmen aileler, eylemden vazgeçmedi. Teslim olan her çocuk, eyleme dahil olan her aile, örgütün çözülmesini sağlayıp ailelerin umutlarını yeşertti.
Diyarbakır'ın Hani ilçesinde fırında çalışan oğlu Fatih Demir'in (24) 2015 yılında terör örgütü mensupları tarafından dağa kaçırıldığını belirten baba Abdullah Demir, sözde Kürtleri savunmak için meclise giren HDP’li vekillere tepki göstererek kendisinin de Kürt olduğunu, halkın sorununu çözmek için gidenlerin koltuğuna zarar gelmemesi için sustuklarını aktardı.
"DİĞER ÇOCUKLARINA EKMEK VEREBİLECEK KİMSE OLMAMASINA RAĞMEN BURADALAR"
Evde diğer çocuklarına ekmek verebilecek kimsesi olmayanların bile onları bırakıp evlatlarını istemek için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne geldiğini aktaran Demir, "çocuğu için Irak, Suriye, Rakka ve Kandil’e gittiğini söyledi. Demir, "1 yılımız geçti burada eylemimize devam ediyoruz. Bu vicdansızlar gelip bize bir açıklama yapmıyorlar, sözde Kürt milletvekilleri. Bizde Kürt'üz, aslımızı inkar etmiyoruz, bir milletvekili meclise halk için gider, halkın sorununu çözmek için gider. Adamlar gidip orada koltuğa yapışmış, kendi koltuklarına bir şey olmasın ne olursa olsun diyorlar. İnsanda vicdan ve merhamet olursa bu genç çocukları görmesine rağmen nasıl o sandalyede oturuyorlar. Gelip halkın derdini dinleyerek neden burada olduğumuzu sormaları lazım, bunlarda vicdan ve merhamet yok. Biz siyaset için değil canımız için burada oturduk. Evde diğer çocuklarına ekmek verebilecek kimsesi olmayanlar bile çocuklarını bırakıp şuan burada çocuklarını istiyorlar. Milletvekillerin neden bir şey demiyor, HDP’nin zaten mayası belli, adamların yolu belli ama diğer milletvekilleri sesimizi duyması lazım. Allah korkuları varsa gelip bu çadırda bizi dinlerler. Bu insanlar siyaset için burada değiller, bu insanların acıları var canlarını aldılar. 10 yaşındaki bir çocuğu nasıl dağa götürüp silah verirsin bu hangi insanlığa yakışıyor, insanlıktan nasibini almamışlar. Bir kız çocuğuna silah verip dağa mahkum ederek mi bizi savunuyorsunuz. Kadınların hakkı diyorlar bu kız çocuğu kadın değil mi, bu anne kadın değil mi, sen nasıl kadın hakkı savunuyorsun? Bu yalan nereye kadar gidecek. Biz çocuklarımıza kavuşacağız, devletimiz güçlüdür, biz bu bayrak altında yaşıyoruz. 5 yıldır ne Irak, Suriye, Rakka ne de lanet Kandil’i bıraktım. Ya 80 yaşındaki bir kadın buradan Kandil’e gitmiş beli yerde o anneye çocuğunu göstermiyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve bizi mecliste gündeme getiren Ömer Çelik’e teşekkür ediyorum. Oğlum fırsat bulursan dön gel, Türk askerine teslim ol. Devletimiz güçlü bir devlet 15 tane çocuk geldi, ellerine kelepçe vurmadan ailelerine teslim ettiler. Bundan güzel bir şey var mıdır, orada size giderseniz cezaevine atarlar diyorlar yalandır. Devlet gelen çocuklara yeni kıyafet giydirmeden anne ve babaya teslim etmiyor bundan güzel bir şey var mı" diye konuştu.