Türkiye’de 9 bölgede kurulan ve son zamanlarda adı sıklıkla duyulmaya başlanan ‘istinaf Mahkemeleri’nin, Yargıtay’ın iş yükünü azaltmak amacıyla teşekkül ettirildikleri bildirildi.
İSTİNAF MAHKEMELERİNİN İŞLEVİ
Aralarında Erzurum’un da bulunduğu sınırlı sayıda ilde kurulan ‘İstinaf Mahkemeleri’nin, Yargıtay’ın iş gücünü azaltacak olmasının yanında, faaliyet gösterdikleri illere de, önemli katkılar sağlayacağı ifade edildi. Erzurum Barosu avukatlarından Mustafa Zinnur Kara, adı son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen İstinaf Mahkemeleri hakkında açıklayıcı bilgiler verdi. Yargıtay ile ilk derece mahkemeleri arasında kurulacak ve üst derece mahkemelerince yapılacak olan yargısal denetimin “İstinaf” şeklinde tanımlandırıldığını kaydeden Kara, “Yani yerel mahkemelerin verdiği kararlar bir üst mahkemede bir kez daha gözden geçirilecek, gerekirse yeniden duruşma yapılacak, deli toplanacak ve tanık dinlenebilecektir.” dedi.
KARA, İSTİNAF MAHKEMELERİNİ TARİF ETTİ
Mahkeme kararlarının bir kez daha incelenmesi ve denetlenmesiyle adli hataların ortadan kaldırılarak doğru ve adil kararlar verilmesine yarayacağını anlatan Kara, özellikle istinaf mahkemelerinde görev yapacak hâkimlerin, meslekte birinci sınıfa ayrılmış, tecrübeli ve uzmanlaşmış kişiler arasından seçildiğine dikkati çekerek, hakimlerin toplu olarak çalışacaklarından dolayı bu durumun da, kararların en az hatayla alınmasını sağlayacağını kaydetti.
Avukat Mustafa Zinnur Kara, “5235 Sayılı Kanuna göre, toplam 5 yıla kadar olan hapis cezaları, değeri 5 bin liraya kadar olan hukuk davaları ve her türlü para cezasına ilişkin kararlar, 10 yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlara dair beraat kararları, İstinaf Mahkemelerinde karara bağlanacağı için Yargıtay'a gitmeyecektir. Bu durum da Yargıtay'ın iş yükünü oluşturan davaların yüzde 60 ile 70'ini ortadan kaldıracaktır. Bu şekilde Yargıtay'ın iş yükünün azalması demek, karara bağlanmak üzere yıllarca dosyaların Yargıtay'da beklememesi anlamına gelecektir. diye konuştu.
İSTİNAF, ADİL YARGILANMA VE HAK ARAMA HÜRRİYETİNİN GARANTİSİ ANLAMINA GELİYOR
İstinaf Mahkemeleri’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesinde ifade edilen adil yargılanma hakkının ve hak arama hürriyetinin garantisi olduğuna vurgu yapan Kara, “Bu yüzden hukuk devleti olma iddiasındaki tüm devletlerde iki dereceli, istinaf benzeri yargılama sistemlerinin olduğunu görmekteyiz. Örneğin üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği'nde istinaf benzeri iki dereceli yargı sistemi olmayan bir ülke bulunmamaktadır. Anayasamıza göre ülkemiz bir hukuk devleti olduğu için istinafın kurulması da yine bu ilkenin gereğidir. İstinafın en önemli sonuçlarından birisi de, Yargıtay'ın gerçek bir içtihat mahkemesine dönüşmesine sağlayacağı katkıdır. Zira yılda gelen 500 bin dosya ile Yargıtay’ın, bu görevini gereği gibi ifa etmekten uzak kalacağı ortadadır.” dedi.
İstinafın bir başka faydasının ise, mahkemeler ülke genelinde kurulacak olması nedeniyle Yargıtay'a nazaran hak arayanların denetim mekanizmasına daha yakın olmasını ve denetim mahkemesine daha kolay ulaşmasına imkan sunacağını dile getiren Kara, söz konusu mahkemelerin, hukuk sistemine sağlayacağı katkının yanında, faaliyet gösterdikleri illerin ekonomilerine de olumlu yönde etkilerde bulunacaklarını ifade etti.
M. Zinnur Kara, “İlimizde kurulan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi, Erzurum, Erzincan, Bingöl, Muş, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan ve Bayburt olmak üzere 9 ili kapsamaktadır. Bu illerden gelecek davalı, davacı, sanık, şikayetçi ve vekilleri olan avukatları dikkate alındığında, bu hareketliliğin ilimiz ekonomisine de ciddi faydası olacaktır.” dedi.