GÜNDOĞDU MISIR’DA TÜRK İZLERİNİ ANLATTI
Mısır’ın hayat kaynağının Nil nehri olduğunu vurgulayan Gündoğdu, Nil nehrinin etrafında doğan kadim Mısır medeniyetinin MÖ beş bin yıllarına kadar gittiğini söyledi.
MÖ üç binli yıllarda Firavunlar Hanedanının ortaya çıktığını anlatan Gündoğdu, Makedonyalı Büyük İskender’in Mısır’ı fethetmesine kadar 350 Firavunun gelip geçtiğini belirtti.
Mısır’a sırasıyla Doğu Romalıların, Emevilerin, Abbasilerin, Tolonoğullarının, Fatımilerin, Eyyübilerin sahip olduğunu, 1517’de ise Yavuz Sultan Selim’in Memluk yönetimine son veren Mercidabık savaşının ardından Osmanlı topraklarına katıldığını ifade eden Gündoğdu, Mısır’ın, 1. Dünya Savaşı sonrasına kadar Osmanlı yönetimine bağlı kaldığını, Lozan Anlaşmasını müteakip Osmanlı yönetiminden tamamen koptuğunu bildirdi.
375 TÜRK ESERİ HALA AYAKTA
Mısır ekonomisinin daha çok turizm gelirlerine dayandığını, ayrıca bir miktar petrol gelirine de sahip olduklarını anımsatan Gündoğdu, Osmanlıların, Mısır’da 375 eser bıraktıklarını söyledi.
Türk-Mısır ilişkilerinin dini, tarihi, ekonomik ve kültürel boyutu olduğunu vurgulayan Gündoğdu, bu ilişkinin en üst seviyede devam etmesinin önemine vurgu yaptı.
Gündoğdu, daha sonra slâytlar eşliğinde Kahire ve İskenderiye’deki tarihi ve turistik eserlerin tanıtımını yaptı.
Konferansı Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Özbek’in yanı sıra öğretim üyeleri ve öğrenciler izledi.