Erzurum Kongresi’nin 100. yıldönümü kentte düzenlenen coşkulu törenlerle kutlandı.
Törenler ilk olarak Havuzbaşı’nda başladı. AK Parti Erzurum Milletvekilleri Selami Altınok, Zehra Taşkesenlioğlu ve İbrahim Aydemir, Erzurum Valisi Okay Memiş, 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Veli Tarakçı ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in de katıldığı törende ilk olarak Atatürk Anıtı’na çelenk konuldu.
Saygı duruşu ve akabinde okunan İstiklal Marşı sonrası Başkan Mehmet Sekmen, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Bilindiği gibi asırlar önce pek çok cephede düşmana karşı savaşan evlatlarımızın yüz binlercesi şehit olup kara toprağın bağrına düştü. Güzel memleketimiz, maalesef, savaşın yenik tarafında sayıldı ve 30 Ekim 1918’de, İtilaf Devletleriyle, Mondros Mütarekesi’ni imzalamak zorunda kaldı. Hatırlandığı gibi; bu anlaşmanın bir sonucu olarak ordularımız terhis edildi. Askerlerimizin silahları toplandı. Limanlarımıza, kışlalarımıza el konuldu. Bu felaketler yaşanırken Yunanlılar İzmir’e asker çıkardı. Düşman donanması İstanbul’a girdi. Karadeniz ve Doğu Anadolu’da hain planlar devreye sokuldu. Akdeniz bölgesinde Fransızlar ve İtalyanlar her türlü fesadı çevirir oldu.
Bu vahim gelişmeler karşısında vatanına sahip çıkmak üzere harekete geçen milletimiz, her yerde Müdafaayı Hukuk Cemiyetleri kurdu. Erzurum Müdafaayı Hukuk Cemiyeti de, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgesi dâhil, bölge illerinden gelen delegelerle, Erzurum’da büyük bir kongre düzenledi. İşte, o karanlık günlerde, Mustafa Kemal Paşa, 3. Ordu Müfettişi sıfatıyla, Millî Mücadele’yi teşkilâtlandırmak üzere, İstanbul’dan, vapurla Anadolu’ya gönderildi. Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıktı. Havza-Amasya-Tokat-Sivas-Erzincan üzerinden 3 Temmuz 1919 günü Erzurum’a geldi. 23 Temmuz’da toplanan Erzurum Kongresi’ne Başkan seçildi. Mustafa Kemal Paşa’nın genel durumu izah eden açılış konuşmasından sonra çalışmalara geçildi. 7 Ağustos 1919’da sona eren kongrede alınan kararlar milletimizin kurtuluşunu ve Cumhuriyetimizin doğuşunu sağladı. 23 Temmuz Erzurum Kongresi’nde milletimizin kaderini değiştiren şu önemli kararlar milli iradenin temellerini attı: ‘Milli sınırlar içerisinde Vatan bir bütündür, parçalanamaz. Kuvayı Milliye’yi amil ve iradeyi hâkim kılmak esastır. Manda ve himaye kabul edilemez. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı Osmanlı Hükümeti’nin dağılması halinde, millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir’ İşte bu kararlar Erzurum’dan tüm dünyaya verilen en büyük hürriyet mesajlarıydı.”
ERZURUM KONGRESİ’NİN ÖNEMİ
Başkan Sekmen konuşmasında kongrenin önemini şöyle ifade etti: “Aziz milletimizin varlığına, birliğine ve cennet vatanımızın bölünmez bütünlüğüne göz diken emperyalist güçler, bundan tam 100 yıl önce aslında bize kefen biçmeye kalktılar. Bu millete esareti dayattılar, bizi tarihten silmekle tehdit ettiler. Şan ve şerefle dolu tarihsel geçmişimizi hedef, milli ve manevi değerlerimizi heder etmeye çalıştılar. Karşımızda kimler yoktu ki! Türk milletine düşman ne kadar unsur varsa, karşımıza dikildi. Haçlı emeller karşımıza dikildi. Teslimiyetçiler ve hıyanete yol arayanlar, karşımıza dikildi. Mandacılar, himayeciler ve bu fikre yandaşlık edenler, karşımıza dikildi. Kısacası; bundan 100 yıl önce, deyim yerindeyse yedi düvel, necip milletimizin karşısına dikildi. O yıllarda yorgunduk; savaş, işgal ve mezalim yüzünden yaralıydık, bitkin ve yılgındık belki ama inancımız, imanımız ve milli ruhumuzla yine de dimdik ayaktaydık İşte böyle bir atmosferde toplandı Erzurum Kongresi” Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “Bundan 100 yıl önce tam da bugün Erzurum’da yakılan kurtuluş meşalesi, hürriyet aşkının, milli şuur ve ahlakın, sabrın, aklın, asalet ve cesaretin sembolü oldu. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde Erzurum’da şahlanışa geçen milli irade, devletimizin yeni yol haritasına dönüştü” diye konuştu. “Aziz milletimizin heyecan ve haysiyeti, azmi ve cesareti sayesinde Erzurum Kongresi, aslında Milli Mücadele’nin ruhunu teşkil etti; emperyalistlerin, işbirlikçilerin, içte ve dışta ne kadar hain varsa hepsinin karşısında yıkılmaz bir sur haline geldi” diyen Başkan Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nitekim Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar çok açıktı: ‘Milli sınırlar içerisinde vatan bir bütündü, asla bölünemezdi!’ ‘Manda ve himaye kesinlikle kabul edilemezdi ve esas olan Milli İradeyi hâkim kılmaktı!’ İşte bu kararlar; necip Türk Milleti’nin katl-i istikbaline ferman yazmaya çalışanlara vurulmuş en büyük tokat oldu Kongrenin son günü olan 7 Ağustos’ta kapanış konuşmasını yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Erzurum Kongresi’ni şöyle özetlemişti: ‘Kongre; bütün cihana karşı milletimizin mevcudiyetini ve birlikteliğini gösterdi. Tarih; kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir. Erzurum Kongresi işte bu yönüyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda atılmış en önemli ve en büyük adımdır. Çünkü arkasında azim vardır, kararlılık vardır Hürriyet sevdası vardır, vatan aşkı vardır. Yokluk ve yoksulluk içerisinde olmasına rağmen necip milletimizin üstün fedakârlığı, gayreti ve de kahramanlığı vardır
Kaldı ki; Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya: ‘Bu milletle neler yapılmaz ki!’ dedirten irade, işte tam da budur.”
“BU MİLLETİN DAVASI VATANI İÇİN CAN VERENLERİN DAVASIDIR”
Başkan Sekmen, konuşmasında anlamlı mesajlar verdi. Sekmen, sözlerini şöyle tamamladı: “Ve bilinmelidir ki; aradan değil 100 yıl, kaç asır geçerse geçsin, bu milletin istiklal ve istikbaline olan bağlılığı kesinlikle değişmeyecek, zayıflamayacak ve tükenmeyecektir. Şu da unutulmamalıdır ki. Emperyalist güçlere karşı verdiğimiz mücadele, sadece geçmişte kalmamış, bugün bile halen devam etmektedir. Türkiye üzerinde oynanan oyunlara her gün yenileri eklenmekte; bir takım dış güçler ve onlara içeride taşeronluk yapan kimi işbirlikçiler, türlü tuzaklar kurarak ve çeşitli musibetler peydahlayarak aziz milletimizle uğraşmayı bugün olmuş sürdürmektedirler Bu sebeple geçmişte olduğu gibi, bugün ve bundan sonra da, ihanetin her türlüsüne karşı dikkatli ve fitnenin her çeşidine karşı uyanık olmak zorundayız
Bugün, yani Erzurum Kongresi’nin 100’üncü yıldönümünde bir kez daha ifade ediyor ve diyoruz ki: Bu milletin davası; nefsinden ve nefesinden feragat edip, vatanı için can verenlerin davasıdır. Bu milletin davası; her biri ay yıldızlı birer bayrak olup, yere düşmeyenlerin davasıdır. Ve bu milletin davası; devlet davasıdır, millet davasıdır, vatan ve hürriyet davasıdır.
Dolayısıyla tıpkı 23 Temmuz 1919’da olduğu gibi, bugün ve bundan sonra da sesimiz ve sözümüzle tek olacak, ecdadımızın ve milletimizin şanını, şerefini ve namını Allah’ın izniyle yere düşürmeyeceğiz.”
Konuşmaların ardından halk oyunları gösterileri yapıldı. Bu arada Erzurum Kongresi’nin 100. yıldönümü etkinliklerine katılmak üzere kente gelen TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ve beraberindekiler, kortej yürüyüşü sonrası Erzurum Kongre binasında milli mücadele günlerinin canlandırıldığı törene katıldı. Erzurum Kongresi’nin 100. yıldönümü etkinlikleri diğer programlarla devam etti.