İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, her türlü şiddetin önüne geçmek için mücadele ettiklerini belirterek, “Bir tek kadın cinayeti ve kadın şiddeti, bir tek aile içi şiddet bize yakışmaz. Bizim için kabul edilebilir değildir. Doğru da değildir. Elbette ki bu mücadele kolay bir mücadele değildir. Toplumun tüm desteğinin öneminin olduğu bir meseledir” dedi.
İçişleri Bakanlığına bağlı Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele, Koordinasyon, İzleme ve Değerlendirme Toplantısı" gerçekleştirildi. Toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da katıldı. Kadına şiddete karşı 75 maddelik bir eylem planı hazırladıklarını söyleyen Bakan Soylu, “Aile içi ve kadına yönelik şiddeti önlemek için çok ciddi bir mücadeleye giriştik. Bu işi sıfır can kaybı, sıfır şiddet seviyesine getirmek için kararlı bir irade, stratejik bir akıl, kurumlar arası yüksek bir koordinasyon, ciddi bir beşeri kapasite ortaya koyuyoruz. İnşallah arzu edeceğimiz neticeye de ulaşacağımıza inanıyoruz. 2012 yılında yürürlüğe giren Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Yönelik Kanun bu mücadelenin merkezini oluşturmaktadır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın öncülüğünde hazırlanan ve İçişleri Bakanlığımızın da dahil olduğu 75 maddelik 2020-2021 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Planı çerçevesinde yapılan tüm çalışmalar sonucunda 2020 yılına oranla kadın cinayetlerinde yüzde 21 azalma sağlanmıştır” dedi.
“BU MÜCADELE KOLAY BİR MÜCADELE DEĞİLDİR”
Şiddetin her türlüsüne karşı mücadeleyi sürdüklerini ifade eden Bakan Soylu, “Biz ‘mış’ gibi yapmıyoruz. Samimiyetle bu konuyu bitirmek için çaba sarf ediyoruz. Çünkü bir tek kadın cinayeti ve kadın şiddeti, bir tek aile içi şiddet bize yakışmaz. Bizim için kabul edilebilir değildir. Doğru da değildir. Elbette ki bu mücadele kolay bir mücadele değildir. Toplumun tüm desteğinin öneminin olduğu bir meseledir. Biz mücadeleyi anayasa ve kanunlarımızdan aldığımız güçle sürdürüyoruz. Milletimizin desteğiyle, kendi anayasal kurumlarımızla sürdürüyoruz. Dün de bu böyleydi, bundan sonra da öyle olacak. Hiçbir kimse, hiçbir kurum ve hiçbir belge bizim kanunlarımızın ve kurumlarımızın üstünde bir vesayete ve sonuç üretme kabiliyetine sahip değildir. Uluslararası sözleşmeleri veya niyet beyanlarını anlatmaya çalıştığım bu çabaların önüne geçirmek, elde edilen olumlu sonuçları başka mahfillere cura etmek, bu ülkeye kurumlarımızda emek veren arkadaşlarımıza da haksızlık etmek demektir” şeklinde konuştu.
“EYLEM PLANININ HEMEN HEMEN HEPSİNİ HAREKETE GEÇİRDİK”
Elektronik kelepçe sistemi hakkında da bilgi veren Bakan Soylu, “Elektronik kelepçe konusunda da çok ciddi bir kapasite artışına gittik. Çok etkili sonuç aldığımız neticelerden birisidir. Yeni kurulan elektronik kelepçe izleme merkezinde bin elektronik kelepçeyi aynı anda izleyebilme kabiliyetine ulaştık. Ortaya koyduğumuz 75 maddelik eylem planının hemen hemen hepsini harekete geçirdik. Ne kendimizi haksızca yermek ne de kendimizi kuru kuruya övmek maksada hizmet etmez. Meseleyi gerçekçi şekilde ortaya koymak, kendi durumumuzu doğru şekilde tespit etmek ve ona göre adım atmak lazımdır. Türkiye bu meselede dünyanın gerisinde değildir. Aldığımız tedbirler, kanunlarımız, bu konuya gösterdiğimiz hassasiyet, bu konudaki uygulamalarımız, bütün rakamlar bunu teyit etmektedir. Avantajlı ve dezavantajlı olduğumuz durumlar var. Ancak bu konuda yasal zeminimiz, kurumsal altyapımız, personel ve teknik kapasitemiz yeterlidir” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE TERÖRLE MÜCADELE STRATEJİSİNİ DEĞİŞTİRDİ”
Türkiye’nin uyuşturucu ve terör gibi meselelere karşı etkili stratejiler uygulandığının altını çizen Soylu, şöyle konuştu:“Sizlere aile içi ve kadına yönelik şiddetin ne kadar kabul edilemez olduğunu, hem medeniyetimize hem değerlerimize hem de 21. yüzyıla yakışmadığını anlatmak herhalde zaman israfından öte bir şey değildir. Şunu ifade etmek isterim ki; Türkiye 21. yüzyılın başında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde önce altyapı eksikliğimizin üzerine gitti. Türkiye trafik meselesinin üzerine gitti. 2010’da bütün dünyaya söz verdiği yüzde 50 daha az can kaybını dünyada sadece iki ülke ile beraber verdiği sözü tuttu. Türkiye terörle mücadele stratejisini değiştirdi. Yıllık katılımı 5 bin olan terör örgütünün bugün tamamının yurt içi mevcudunun 300’lerin çok altına geldiği bir seviyeye indirdi. Türkiye uyuşturucu meselesinin üzerine gitti. Yıllık ölümleri 941’den 239’a çekti. 15 Temmuz’dan hırsızlık oranlarımız günlük 282’den 141’e düştü. Terörle mücadeledeki geldiğimiz nokta esas itibarıyla milletimizin taktirindedir. Biz Avrupa’nın iki katı kadar uyuşturucu yakalıyoruz. Şu anda hapishanelerde 80 binin üzerinde uyuşturucu satıcısı var. Geçen hafta ve ondan önceki hafta toplam 12 bin uyuşturucu satıcısını yaptığımız operasyonlarla gözaltına aldık. Türkiye’de yüzlerce organize suç çetesini çökerttik.”