Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gelin hanım beni Netanyahu’nun yanına koyuyor ve onun ardından memleketim Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma memleketim Rize’de görüldüğü gibi gayet güzel ders veriliyor. Nerede nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım” dedi.
AK Parti grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı paketlerinden terör ve suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonlara kadar önemli açıklamalarda bulundu. Meral Akşener’in Rize ziyaretinde yaşanan olaylara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, suçlamalara maruz kalan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da sahip çıktı.
“BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGI DA ADALETİN TEMELİDİR”
Adaletin insanoğlunun yeryüzüne geldiği günden beri en çok arayışta bulunduğu konu olduğunu belirten ve adaletin temelinde de dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yargının dışa bağımlılığı nedir? Vesayete selam duran, darbelerin, darbe girişimlerinin aparatı olan, vicdanını ve aklını kiraya veren bir yargı dışa bağımlıdır. Biz buna son verdik, bu işi bitirdik. Adalet mülkün temeli. Bağımsız ve tarafsız yargı da adaletin temelidir. Geçmişte belli bir ideolojiye hizmet eden, adeta oligarşik bir yanın sözcülüğünü yapan hakimler ve savcılar kurullarını hatırlayın. Önce vesayet güçlerinin, ardından da FETÖ’nün yargıyı araçsallaştırdığı, Hakimler ve Savcılar Kurulunun da bunun bekçiliği ile görevlendirildiği dönemlerin acı tecrübelerini hep birlikte ağır bedeller ödeyerek yaşadık. Bugün ise aynı kurulda milletin seçtiği Cumhurbaşkanı ve milletin seçtiği vekiller tarafından belirlenen üyeler var. En son dün parlamentomuzda gayet güzel, memnuniyet verici bir seçim gerçekleştirildi ve Hakimler Savcılar Kurulu, parlamentomuzu oluşturan milletvekillerinin iradesi ile tecelli etmiş oldu. Bu vesile ile Hakimler ve Savcılar Kurulu adaylarının belirlenmesinde uzlaşmayı öne çıkartan siyasi partilere ve milletvekillerine şahsım, partim adına, Cumhur İttifakı adına teşekkür ediyorum. Bu uzlaşma tablosu yeni anayasa çalışmaları için de fevkalade ümit ve memnuniyet vericidir. Siyaset kurumunun demokrasimizin kazanımlarını ve milli iradeyi siyasi tarihimize mühürleyecek yeni bir anayasa yapacağına da inanıyorum” açıklamasında bulundu.
1921 ANAYASASI
Gazi Mustafa Kemal’in 1921 anayasası tanımını hatırlatan Erdoğan, "İnşallah yeni anayasa da milletin vicdanından, milletin kanaatinden çıkacak, yarınlarımıza, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras olacaktır" diye konuştu.
Reform çalışmalarında ilk sıraları adaletin en ideal şekilde tecellisini sağlayacak çalışmalara ayırarak milletin sesine kulak verdikleri açıklamasında bulunan ve daha önceki yıllarda kanunlaşan yargı paketlerinden bahseden Erdoğan, reform çalışmalarının yeni bir halkasını oluşturan dördüncü yargı paketinin yakında Meclise sunulacağını söyledi. Erdoğan, "Bu paketle idari yargıda vatandaşın işini kolaylaştıran, ceza yargılamasında güvenceleri artıran çok önemli yenilikler getirilmektedir. Hemen ardından beşinci yargı paketi için kolları sıvıyoruz. Adalet hizmeti, eser ve hizmet siyasetimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Amacımız 15 Temmuz’da milletin yazdığı destanı hukukla taçlandıran, darbecilerden millet adına hesap soran, yargının daha iyi işlemesi ve hukuk devletinin tüm unsurları ile tahkim edilmesidir" şeklinde konuştu.
“SUÇ ÖRGÜTLERİNİ 19 YIL BOYUNCA ELLERİNDEKİ TÜM İMKANLARI ALARAK BİRER BİRER ÇÖKERTTİK”
Emniyet konusunda da tarihi başarılara imza attıklarının altını çizen Erdoğan, “Terör örgütlerinin, suç çetelerinin çeşitli görünümler altındaki uluslararası ajanların ve onların yerli işbirlikçilerinin cirit attığı Türkiye’yi milletimizin başını huzurla yastığına koyabildiği güvenli bir ülke haline getirdik. Terör meselesini ülkemizin gündeminden çıkartabilmek için dünyada tecrübe edilmiş tüm yolları denedik. Öncelikle terör örgütlerinin istismar ettiği sorun alanlarını ortadan kaldırdık. Biraz önce özetle ifade ettiğim adalet reformları ve idari düzenlemelerle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamının tüm hak ve özgürlüklerden eşit düzeyde faydalanabilmesini sağlayacak zemini oluşturduk. Çözüm Süreci diye hafızalara kazınan yöntem ile terör örgütünü suhuletle sınırlarımızdan çıkartmanın yollarını aradık. PKK terör örgütünün bu hasbi ve harbi yaklaşımımızı kendi hain emelleri için kullanmaya çalıştığını görünce de teröristlerin başını ezmekte tereddüt etmedik. Bugün kendi sınırlarımız içinde adeta felç ettiğimiz terör örgütünü Irak ve Suriye sınırlarımızın ötesinde de tehdit olmaktan çıkartma aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Terör örgütünün siyasi alandaki uzantılarını da demokratik hukuk devleti ilkesinden ayrılmadan yakın takip altında tutarak örgütün hareket alanını tamamen ortadan kaldırıyoruz. Coğrafyamızda özellikle türemiş en sinsi ve tehlikeli terör örgütlerinden olan FETÖ’yü devlet ve toplum hayatımızdan kazıyıp atmak için yoğun çaba harcadık. FETÖ’nün 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimi ile açığa çıkan, MİT tırları hadisesiyle derecesi yükselen, 15 Temmuz darbe girişimi ile zirveye ulaşan ihanetlerine karşı milletimizle birlikte şanlı bir mücadele yürüttük. Bugün Türkiye birliğine, beraberliğine, istiklaline, istikbaline sıkı sıkıya hap çıkıyorsa bu mücadeleler sayesindedir. Aynı şekilde irili ufaklı pek çok terör örgütünü eylem yapamaz hale getirerek saf dışı bıraktık. Suç örgütlerine karşı da tavizsiz bir mücadele yürüttük. Geçmişte siyaseti ve toplum hayatını yönetecek, yönlendirecek derecede etki sahibi olan suç örgütlerini 19 yıl boyunca ellerindeki tüm imkanları alarak birer birer çökerttik. Hakkı gasp edilen, mağdur olan, canı ve malı tehdit altında olan vatandaşlarımızın tek başvuru mercinin güvenlik güçlerimiz ve yargı kurumlarımız olmasını sağladık. Bir dönem ülkenin dört bir yanında türemiş, kerameti kendinden menkul, cafcaflı lakaplarla anılan sözde babaların racon kestiği Türkiye’yi hukuktan başka yöntemlerin geçerli olmadığı bir seviyeye getirdik” ifadelerini kullandı.
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE
Özellikle uyuşturucu suçları ile mücadele ederken kimsenin gözünün yaşına bakmadıklarını ifade eden Erdoğan, “Dünyada uyuşturucu suçlarına en ağır cezaların verildiği ülkelerin başında geliyoruz. Bugün ülkemizdeki cezaevlerinde tutuklu veya hükümlü olarak bulunan 283 bin kişinin 88 bini uyuşturucu ve bağlantılı suçlar sebebiyle oradadır. Sadece son 3,5 yılda 530 binin üzerinde operasyon yapılarak 750 bine yakın uyuşturucu suçu şüphelisi gözaltına alınmış, bunlardan 85 bini tutuklanmıştır. Bu operasyonlarda piyasa değeri 63 milyar lirayı geçen uyuşturucu malzeme ele geçirilmiştir. Yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde uyuşturucuya bağlı ölümler 3’te 1 oranında azalmıştır. Organize suç örgütlerine karşı son 5 yılda bin 700’e yakın operasyon yapılmış, 21 binin üzerinde kişi gözaltına alınmış, 8 bine yakın kişi tutuklanmıştır. Nisan 2020’de yürürlüğe giren ikinci yargı paketinde organize suç örgütü kuranlara verilen cezayı 4 yıldan 8 yıla, örgüt üyelerine verilen cezayı da 2 yıldan 4 yıla çıkarttık. Suç örgütlerinin önemli iştigal alanlarından olan kaçakçılık operasyonlarında da tarihi rekorlar kırılmıştır. Sadece son 3,5 yılda 42 milyon paketten fazla kaçak sigara, 27 milyon litreden fazla kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir. Asayiş olaylarındaki belirgin azalma da ülkemizde huzur ve güven ortamının ne derece kökleştiğinin en somut işaretidir. Suç sayıları azalırken suçların aydınlatılma oranları da giderek yükselmektedir. Bu başarılar AK Parti’nin 19 yıllık hükümetleri boyunca kesintisiz şekilde sürmüş ve son dönemde daha da artmıştır” dedi.
“GELİN HANIMA MEMLEKETİM RİZE’DE GAYET GÜZEL DERS VERİLİYOR”
Salonda bulunanlara, geçmişte oluşturulan kaos ortamlarını ve günümüzde yaşanan toplumu ayrıştırma girişimlerini anlatan, günümüzde suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonları gösteren bir video izleten ve ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörle, çetelerle, suç örgütleriyle mücadelede elde edilen bu başarılar vatandaşımızın devletine olan güvenini artırırken, birilerini de rahatsız etmiştir. Gelin hanım beni Netanyahu’nun yanına koyuyor ve onun ardından memleketim Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma memleketim Rize’de görüldüğü gibi gayet güzel ders veriliyor. Nerede nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım. Burası Rize, sen kalkıp Rize’nin uşağına bu şekilde hakaret edip onu Netanyahu gibi bebek katillerinin yanına koymaya kalkarsan yapılacak olan budur. Dua et ki, gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Bu da Rizelinin edebini adabını gösterir. İkizdere yetmedi bir de Çayeli’ne gitti, orada da gerekeni yaptılar. Ondan sonra Trabzon’a gitmeye kalktın, Trabzon’da da hiç meydana çıkmadan uçağa geçip Ankara’ya döndün. Bu daha bir, daha neler olacak neler, daha dur bakalım. Bunlar iyi günler. Her şeyden önce bu ülkede ahde vefa denilen bir şey vardır. Ahde vefa olmazsa bu millet affetmez. Bütün bunlarla beraber bizler hep bu ülkede gerçekten saygıya dayalı bir siyasetin yanında olduk, saygıya dayalı olan bir siyasetin oturmasını istedik” diye konuştu.
“İÇİŞLERİ BAKANIMIZIN YANINDA OLDUK, YANINDAYIZ VE YANINDA OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik suçlamalara cevap verdi. Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyledi.
‘BOŞUNA UĞRAŞMAYIN’
Hiçbir ithamın ortada bırakılmayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkede mikserler var. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’yu hedef alan saldırıların gerisinde ülkemizde sağlanan bu huzur güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık var. Terör örgütleri gibi suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız. Hedefin İçişleri Bakanımız değil, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası gayretleri olduğunu anlamak için kullanılan araçlara ve onları kullananların siluetlerine bakmak yeterlidir. Ülkemizde yıllarca bakanlık, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı yapmış, partimizin genel başkanlığını yürütmüş Binali Yıldırım arkadaşımızın da oğlu üzerinden hedefe alınması asıl hedefi gösteren bir başka işarettir. Şimdiye kadar nasıl şahsımız, partimiz ve çalışma arkadaşlarımız üzerinden ülkemize yönelik hiçbir saldırıya eyvallah etmediysek, bu tezgahı da bozacağız, hiç endişeniz olmasın. Buradan sesleniyorum, Bay Kemal, Bay Meral, size buradan ekmek çıkmaz boşuna uğraşmayın. Suç çetelerinin mensuplarını dünyanın neresine kaçarsa kaçsınlar takip ediyoruz. Tıpkı FETÖ’cüler gibi, PKK’lılar gibi bu suçluları da ülkemize getirip yargıya teslim edene kadar peşlerini bırakmayacağız. Esasen suç örgütü mensuplarının yalanlarına ve iftiralarına karşı gereken cevaplar muhatapları tarafından verilmiştir. Bununla kalınmamış tarafların başvuruları üzerine Ankara ve İstanbul Anadolu Yakası Başsavcılıkları da gereken tahkikatlara da başlamıştır. Geçmişten bugüne hiçbir iddia, hiçbir itham ortada bırakılmayacak, her şey yargı tarafından araştırılıp tüm yalanlar, iftiralar ortaya dökülecektir. Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğundan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.