Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
Trendyol 1. Lig: Manisa FK: 5 - Yeni Malatyaspor: 1
Trendyol 1. Lig: Manisa FK: 5 - Yeni Malatyaspor: 1
Atatürk Üniversitesi yeni döneme hazır
Atatürk Üniversitesi yeni döneme hazır
Yerlikaya 8 aylık operasyon verilerini paylaştı
Yerlikaya 8 aylık operasyon verilerini paylaştı
ATAUNİ yerli ilaç üretiminde lokomotif olacak
ATAUNİ yerli ilaç üretiminde lokomotif olacak
Çintimar: 'Aday olmayacağım'
Çintimar: 'Aday olmayacağım'
HABERLER>GÜNDEM
16 Kasım 2011 Çarşamba - 08:49

Tespih çekmek delikanlılık mı?

Türk erkeğinin büyük değer verdiği aksesuarların başında gelen, altın ve gümüşün yanı sıra fildişi, deniz kaplumbağası kabuğu, sedef, kehribar, lüle taşı ve abanoz gibi maddelerden yapılan mücevher değerindeki tesbihlerin ham maddeleri Güney Amerika ve Baltık Denizi'nden geliyor.

Tespih çekmek delikanlılık mı?

Türk erkeğinin büyük değer verdiği aksesuarların başında gelen, altın ve gümüşün yanı sıra fildişi, deniz kaplumbağası kabuğu, sedef, kehribar, lüle taşı ve abanoz gibi maddelerden yapılan mücevher değerindeki tesbihlerin ham maddeleri Güney Amerika ve Baltık Denizi'nden geliyor.
Baba mesleği tesbih sanatını devam ettiren İbrahim Özgen, işçilik süresi, zaman zaman bir haftadan bir aya kadar uzayan tesbihler için "Elde sallanmaz, meşk edeceksiniz. Çekerken ona verilen emeğe saygı göstereceksiniz" dedi.
TESPİH USTALARININ ANLATTIKLARI
Tesbih ustası İbrahim Özgen, 2003 yılında vefat eden babasının tesbih sanatına gönül veren bir insan olduğunu belirterek, "Babam Yusuf usta, bu sanatta çığır açmış biri olarak isim yapmıştır. Babamın yarım kalan tesbihleri var. Onları saklıyorum. Babam işlenmez denilen malzemeleri işleyerek, tesbih yapıyordu" dedi.
Babasının yanında küçük yaşlardan itibaren tespih sanatıyla ilgilendiğini, babasının eğitiminden geçtiğini ifade eden Özgen, 1989 yılından beri de profesyonel anlamda tesbih yapımından gelir ederek, geçimini sağladığını kaydetti.
Özgen, günümüzdeki birçok ustanın babasının yolundan gittiğini, ancak her ustanın farklı tarzı bulunduğunu belirtti.
TESPİH YAPIM MALZEMELERİ
Tesbihte kullanılan malzemenin önemli olduğunu anlatan Özgen, bazı malzemeleri biriktirmenin yıllar aldığını, bu yüzden insanların renk tercihinden çok malzemeye ve kalitesine dikkat ettiğini kaydetti.
Kendisinin klasik tarzda tesbihler yaptığını dile getiren Özgen, "Hayvansal malzemeler kullanıyorum. Ancak bunlar kesinlikle hayvanların öldürülmesiyle alakalı malzemeler değil, eski zamanlardan kalmış, bazı unutulmaya yüz tutmuş, tozlu depolardan çıkmış malzemeler. Örneğin, fildişinden yapılmış bir takunyadan tesbih yaptık. Günümüzde ham madde olarak ağaç grubu dediğimiz kehribar, yılan ağacı, kuka... Kukanın tespih kültüründe çok özel bir yeri var. Osmanlı döneminden 1990'lı yıllara kadar ham maddesi neye benzediği bilinmeyen bir maddeydi. 1990 yılında eski bir sandıktan 2 tane numune ceviz çıktı. Bunu babam kesip baktığında, kukanın ham maddesi olduğunu anladık" şeklinde konuştu.
KUKA TESPİH
Kukanın ham maddesini 1995 yılında bulduklarını aktaran Özgen, şunları söyledi:
"Babam, yaklaşık 15 sene kuka malzemesini bulmak için, Elazığ'daki gayrimenkullerimizi sattı. O zaman, dünya elimizin altında değildi. Babamla, malzemelerle ilgili bilgi almak için, kütüphane kütüphane gezerdik. Devamlı araştırmalar yapardık. O tip araştırmalar sonucunda, kukanın, Güney Amerika'da, insan hayatının olmadığı, ormanlık alanda, palmiye türü bir ağacın cevizi olduğunu öğrendik. Bitkisel bir malzemedir. O nedenle bunun işlenmesi, parlaklığı farklıdır. Ağaç gibi olmaz. Ağaçta, bir matlık vardır, bir hafiflik vardır. Osmanlı döneminde, bunun gemilerle getirildiği tahmin ediliyor. İçinde bir badem vardır. Hindistan cevizinin çok daha yağlısı. Bazı hastalıkların tedavisinde de kullanıldığı söyleniyor. Osmanlı döneminden önce de yapılmış kuka tesbihlerinin olduğu söyleniyor. Tesbihe gönül veren insanların, kukanın manevi değeri vardır. 99'luk tesbihte, özellikle kukanın verdiği bazı başka bir tespihin vereceğini sanmıyorum. Bütün koleksiyonerlerin de fikri budur. 99 dendiği zaman kuka gelir akla."
BAĞA TESPİH
İbrahim Özgen, şu anda kukanın hem ihracatının hem de ithalatının yapıldığını, birçok malzemede ham madde olarak kullanıldığını, tesbih malzemesi açısından ucuz olduğunu bildirdi.
Tesbih yapımında bağ denilen bir malzemenin de kullanıldığını anlatan Özgen,
"Bu malzeme, kaplumbağa kabuğunun üzerindeki zardır. 100 yılı devirmiş olan kaplumbağaların kabuğunun zarı. Taze hayvansal bir malzeme kullanmıyoruz. Geçmişte saray restorasyonlarında, müzik aletlerinde, hat sanatlarında kullanılmış eski malzemelerden elde ediyoruz. Bağ tespih malzemesi, 5-10 senede birikebiliyor. O malzemeden buldukça topluyoruz. Rengi uyumlu olan yerleri topluyorsunuz. Bağ pahalı bir malzeme. Çünkü parayla elde edilebilecek bir malzeme değil. 33'lük tespihte bağ tercih edilir. Ürettiğimiz bazı tesbihlerin fiyatı, verilen emek ve kullanılan malzemeden dolayı mücevher değerinde" ifadelerini kullandı.
"TESBİH SALLANMAZ, MEŞK EDECEKSİNİZ"-
Tesbih ustası Özgen, kehribar malzemesinin, Baltık Denizi kıyılarından çıktığını, Ukrayna, Rusya, Romanya, Polonya'dan geldiğini kaydetti.
Herkese tesbih yapmadığını vurgulayan Özgen, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ben çocukluğumdan beri, 'Biz boncukçu değiliz' diyordum. Bu yaşlara geldik, hala aynı şeyi savunuyorum. Bu işin bir sanatsal değeri var. Büyük bir emek söz konusu. Bu sanata, bu emeğe, bu çektiğimiz çileye değer verecek insanlara tesbih yapıyorum. Zaten benim müşterim yok, dostlarım var. Normalde de bu insanlar, dost meclisine 1 sene de girebiliyorlar. Uygun tesbih yapabilmem için, karşımdaki insanı tanımam gerekiyor. Çünkü, o tesbihi torununa, çocuğuna bırakacak. Biz, günde 3 tesbih çıkartmıyoruz. Bir tespihin işçiliği, bazen bir hafta bazen 1 ay sürüyor. Tesbih, yıllarca yanlış algılandı. Kabadayılık göstergesi gibi bakılmış. Tesbih elde sallanmaz, meşk edeceksiniz. Çekerken ona verilen emeğe saygı göstereceksiniz. Şu anda tesbihe verilen önem biraz daha iyi. Tesbihin başka bir boyutu da olduğunu bilen, öğrenmek isteyen insanlar var. Yeni nesil daha bilinçli. Öğrenmek için çaba sarf ediyor.
 

 
Belediyecilikte AB adımı
 
Aşıklarla coştular
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Belediyecilikte AB adımı
Belediyeler arası Yurtiçi / Yurt dışı İşbirliği Geliştirilmesi Konferansı ...
İbrahim Hakkı'ya 'kor' bakışa son
Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü’nün organize ettiği “Bütün Yönleriyle ...
DABKON göreve çağırdı
Van’da meydana gelen depremde görevi başında yaşamını yitiren Erzurumlu ...
 
Erzurum'a Tunceli örneği
Tunceli Belediyesi, Van'da, 9 Kasım'da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki ...
İletişimden alkışlanacak girişim
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, Van depreminde göçük ...
Vefasızlığın tarihi belgesi
Erzurum’da 1772 yılında işadamları Hacı Emin ile Hacı Fetullah tarafından ...
 
Termometreler de dondu
Doğu Anadolu Bölgesi'nde dondurucu soğuklar etkisini artırırken, Erzurum'da ...
İbrahim Hakkı Hz.leri sempozyumla anılacak
Erzurum'da düzenlenen 'Bütün Yönleriyle İbrahim Hakkı Hazretleri Sempozyumu' bugün başlayacak.
Dursun öğretmenden hala haber yok
Van'daki 7.2 büyüklüğündeki deprem sırasında görev yaptığı Erciş ilçesindeki ...
 
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ÇOK OKUNANLAR
Ana Sayfa Siyaset Gündem Asayiş Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Spor Türkiye Erzurum Türküleri
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri