13 Temmuz 2009 Pazartesi - 00:16

Türk sporunda transfer rekorları

Transferi için Türk futbol tarihinin en yüksek bonservisi ödendi..

Hidayet Türkoğlu, Türk spor tarihine geçen ücretiyle rekor kırdı. Türk sporcu için ödenen en yüksel bonservis bedeli ise Mevlüt Erdinç'e..
Ekonomist Dergisi, bu haftaki sayısında sporcu transferlerini inceledi. Derginin haberine göre, göre bu yıl Türk sporcuları açısından transferlerde rekorların kırıldığı dönem yaşanıyor. Türkiye'de futbol, en çok ilgi gören, ratingi en yüksek spor. Bu nedenle de en yüksek ücretler, bu alandaki sporculara ödeniyordu. Son yıllarda özellikle NBA kariyerine ulaşan basketbolcular sayesinde, bu alanda da ücretler futbolcuları yakalamaya başladı.

Önce 35 milyon dolar
NBA finalinde Los Angeles Lakers'e kaybeden Orlando Magic'in en etkili oyunculardan biri olan Hidayet Türkoğlu, sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte yeni transfer arayışlarına girdi. Takımının 4 yıl için 35 milyon dolar teklifini kabul etmeyen Türkoğlu, NBA'deki Kanada temsilcisi Toronto'yla 5 yıl için 53 milyon dolarlık (yıllık 10.7 milyon dolar-16.6 milyon TL) bir sözleşmeye imza attı. Böylece bir diğer NBA temsilcimiz Mehmet Okur'un yıllık 9 milyon dolarlık (14 milyon TL) ücret rekorunu da kırarak Türkiye açısından yıl bazında 'en çok kazanan sporcu' unvanını eline geçirdi. Mehmet Okur da yine bu yıl, bir yıllık sözleşme opsiyonunu kullanarak Utah Jazz takımında yıllığı 9 milyon dolardan kalmaya karar verdi. Türkoğlu ve Okur'un reklam gelirleri hariç kazandığı bu rakamlar, ortalama bir NBA oyuncusunun iki katı.

Mevlüt'ün bonservis rekoru
Bu yıl sadece yıllık ücret bazında değil ödenen bonservis bazında da yeni bir rekora imza atıldı. Türk Milli Takım oyuncusu da olan Fransa Ligi takımı Sochaux'da oynayan Mevlüt Erdinç için yine bir Fransa takımı olan PSG 10 milyon Euro borservis bedelini gözden çıkardı. Söz konusu rakam, Türk spor tarihinde Türk sporcu için ödenen en yüksel bonservis bedeli olarak tarihe geçti. Mevlüt'ün ise PSG'den yıllık 2 milyon Euro ücret alacağı belirtiliyor.

Futbolda Emre
Hido ve Memo haricinde en çok yıllık gelire sahip sporcular, futbolcular. En yüksek yıllık gelir elde eden futbolcu, 3.5 milyon Euro'yla (7.5 milyon TL) Fenerbahçe'ye transfer olan Emre Belözoğlu. O'nu 3 milyon Euro'luk (6.5 milyon TL) gelirle bu yıl Beşiktaş'a transfer olan (henüz sözleşme imzalanmadı) Nihat Kahveci ve Rusya'nın Rubin Kazan takımında oynayan Gökdeniz Karadeniz izliyor.

En pahalı Türk teknik direktör Mustafa Denizli
Beşiktaş ile bir yıllık daha sözleşme imzalayan Mustafa Denizli'nin alacağı ücret 2.5 milyon Euro'yla ilk sırada bulunuyor. Güney Kore'de kariyerini devam ettiren Şenol Güneş'in de 2 milyon dolar civarında bir ücret aldığı tahmin ediliyor. Milli Takımlar Hocası Fatih Terim ise, 2012'e kadar yıllık 3 milyon 120 bin TL'lik bir sözleşmeye sahip.

Sporda kadınların geliri de artıyor
Voleybol Türk Milli Takımı'nın da yıldızı olan Neslihan Demir için konuşulan rakamlar da astronomik. Önceki sezon İspanya'nın Tenerife takımında oynarken Rus takımı Dinamo Moskova'nın Neslihan Demir'e üç yıl için 2 milyon dolar teklif ettiği söylentileri çıkmıştı. Geçen sezon başında Güneş Sigorta'ya transfer olan Demir'in yıllık 1 milyon liraya yakın bir ücret aldığıiddia ediliyor. Avrupa takımlarında oynayan Türk oyuncuların 300-400 bin Euro kazandıkları belirtiliyor.

'Sincan'da ölü sayısı 184'

Kenan Evren'den Baykal'a sitem

YORUMLAR

Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.

Serap Durmazpinar

14 Ocak 2012 Cumartesi 14:11

Estagfurullah degerli hocam, bu çirkin diyalogun musebbibi elbette ki siz degilsiniz. Benim penceremden gorunen gerçekleri yazmaya çalistim sadece. Uzuldugum tek nokta, takdir edersiniz ki, internet bugun tum dunya’nin kullandigi bir iletisim araci ve dolayisiyla haber ve makaleleri sadece hemsehrilerimiz degil, tum insanlar okuyor. Erzurum’lularin kaba, patavatsiz, siddet yanlisi (ki, bu bir sozlu siddettir ve ben siddettin her turlusune karsiyim) saygisiz biri olarak lanse edilmesi beni uzuyor. Dusuncelerim yazdiklarimdan ibarettir. Sizin usta bir gazeteci oldugunuzu, kaleminizi her durumda hak’tan hakkaniyet’ten yana kullandiginizi, bir hemsehriniz, okurunuz, ve bir ogrenciniz olarak çok iyi biliyorum. Dolayisiyla profesyonel bir gazeteci oldugunuzu bildigim için yorum yapmakta herhangi bir sakinca gormedim. Hakli oldugum sizin o guzel dusuncelerinizi yansittiginiz, ” Konuşmayan, yazmayan, eleştirmeyen bir toplum mu olalım? Ben sizin ve diğerlerinin görüşlerini, ‘çok seslilik’ olarak algıladım ve değer verdim. Hepimiz aynı pencereden bakarsak, tek tip vatandaş olmaz mıyız? ” cumlenizde gordum. Saygili, hosgorulu ve gayet musamahali bir iletisim kurulmus oldugunu gormekte ayrica memnuniyet vericidir. Gelismis Ulke’lerde hersey adabina gore, kanunlara gore isler. Kimsenin kimseden ustunlugu yoktur. Para, san, sohret, mevki kimseyi daha farkli kilmaz. Ulke’mizde ki bir takim sorunlari irdeleyip islemek sizlere, yorumlamak bizlere duser. Dogruyu bulabilmek için tartismak gerekli kuskusuz. Biliyoruz ki insanlara onyargilarla yaklasacak olursak, onlari anlamaya ve sevmeye zamanimiz kalmaz. Kaldi ki insanlar bir arada yasamak zorunda olan sosyal varliklardir. Unutulmamalidir ki, ” Insan, haklariyla insandir..” Gözlerinden yaş gelerek o diyaloğu defalarca dinleyenlerden birine sordum; ” o dilek hanim sizin esiniz, kizkardesiniz yada kiziniz olsaydi yine ayni sekilde guler miydiniz?” diye. O gulen yuz birden asildi. Neden kendimize yapilmasini istemedigimiz seyin bir baskasina yapilmasina izin verir ve guleriz? mesela kar’da yururken dusen birine guleriz ama o dusen biz olunca gulenlere kizariz ) Bu yaziniz ve yapilan yorumlar aslinda bizlere acil servisin nasil kullanilmasi gerektigi hakkinda bilgi de vermistir. Aciliyeti olmayanlar bu hatti kullanmasinlar, konusmalarini kisa kessinler ve acil olan hastalarin hakkini yemesinler gibi, buyuk bir de mesaj içeriyor. Her problemde hem ambulansları hemde 112 acil servisi meşgul etmemek lazım derken genele hitap etmeye çalistim. Zira bu gibi mesguliyetler, asilsiz ihbarlar hatta ve hatta kapi ziline basip kaçanlar) çok ulkemizde.. Velhâsili.. Abo bey gibileri ben hemsehrim olarak kabul etmiyorum. Erzurum’luluk mertlik, samimiyet, sevgi, saygi mukemmel ahlâktir. Hz. KUR’AN’IN Esref-i mahlukat olarak tarif ettigi insan olmayi almaktir…. Sn. Sabuncuoglu, degerli hemsehrim, çok kiymetli hocam kaleminiz daim olsun. En derin sevgilerimi gonderiyor, saygilarimla ellerinizden opuyorum… Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France

Yorumu oyla 0 0